Dermal dolgu, kaybedilen hacmi geri kazanmak, çizgileri yumuşatmak ve kırışıklıkları hafifletmek veya yüz hatlarını iyileştirmek için cildin altına enjekte edilen jel benzeri maddelerdir. Genç görünmeye yardımcı olan bu işlem hem kadınlar hem de erkekler tarafından sıklıkla tercih edilir. Ameliyata gerek olmaması, bu dolguların popülerliğini arttırmaya yardımcı olur.
Dermal Dolgu Ne İçerir?
Dermal dolgular içerdikleri malzemelere göre farklı isimlerle anılırlar. En popüler dolgular hyaluronik asit olsa da kalsiyum hidroksilapatit ve otolog yağ enjeksiyonları da diğer popüler dolgu malzemeleri arasında yer alır.
Hyaluronik Asit (HA)
Hyaluronik Asit yani HA dolgu malzemesi genellikle yumuşak ve jel gibidir. Uygulamanın sonuçları kalıcı değildir ve belirli aralıklarla tekrar edilmesi gerekir. Vücut kademeli olarak 6 ila 12 ay veya daha uzun sürede partikülleri doğal olarak emer.
Kalsiyum Hidroksilapatit (CaHA)
CaHA dolgu genellikle bir hyaluronik asit dolguya göre daha yoğun bir yapıya sahiptir. Çoğu hasta için kalıcılık yaklaşık 12 ay kadar sürebilir. Kalsiyum hidroksilapatitin ayrıca doğal kolajen üretimine yardımcı olduğu bilinmektedir.
Poli-L-laktik Asit
Poli-L-laktik asit tipik olarak daha derin yüz kırışıklıklarını tedavi etmek için kullanılır. Uygulama sonrasında elde edilen sonuçlar 2 yıldan uzun süre kalıcı olabilir.
Polimetilmetakrilat (PMMA)
PMMA dolgu maddeleri ciltte yapı ve sıkılık sağlayan doğal olarak oluşan bir madde olan kolajen içermektedir.
Otolog yağ enjeksiyonları
Otolog yağ enjeksiyonları, ameliyat gerektiren tek enjekte edilebilir dolgu tedavisidir. Bu dermal dolgu, kişinin kendi yağlarının enjekte edilmesini içerir. Yağlar liposuction ile vücudun farklı bölgelerinden toplanır. Toplanan yağ özel bir işlemden geçirilerek saflaştırılır. Daha sonraki adımda ise işlemden geçen bu yağlar istenen bölgeye uygulanır.
Dermal Dolgu Uygulamasının Yan Etkileri ve Riskleri
Dermal dolgular genellikle güvenli bir şekilde uygulanabilen estetik tedavilerdir. Ancak her tıbbi işlemde olduğu gibi, dermal dolgu uygulamalarının da yan etkileri ve riskleri bulunmaktadır. Bu yan etkiler genellikle geçici olmakla birlikte, bazı durumlarda uzun vadeli komplikasyonlara da yol açabilir.
- Şişlik ve Morarma: Dermal dolgu enjeksiyonu sonrası en yaygın görülen yan etki, uygulama bölgesinde şişlik ve morarmadır. Bu durum genellikle 1-2 gün içerisinde kendiliğinden geçer. Uygulama sonrası bölgeye soğuk kompres uygulamak, şişliği ve morarmayı hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Ağrı ve Hassasiyet: Deri altına dolgu malzemesi enjekte edildiğinde, bazen enjeksiyon bölgesinde hafif ağrı veya hassasiyet oluşabilir. Bu durum birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Genellikle ağrı kesiciler ile rahatlama sağlanabilir.
- Enfeksiyon Riski: Her ne kadar dermal dolgu işlemi steril koşullarda yapılsa da, nadiren de olsa enfeksiyon riski söz konusu olabilir. Enfeksiyon belirtileri arasında şişlik, kızarıklık, aşırı ağrı ve iltihap bulunur. Eğer bu tür belirtiler görülürse, bir doktora başvurulması gerekir.
- Hatalı Uygulama Sonuçları: Dermal dolguların hatalı uygulanması, estetik olmayan sonuçlara yol açabilir. Özellikle profesyonel olmayan kişiler tarafından uygulandığında, dolguların fazla enjeksiyonu veya yanlış bölgelerde kullanılması, asimetrik yüz hatlarına yol açabilir. Bu nedenle, dolgu işlemi yalnızca eğitimli ve deneyimli uzmanlar tarafından yapılmalıdır.
- Alerjik Reaksiyonlar: Nadir olsa da bazı bireyler dermal dolgu malzemelerine karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Alerjik reaksiyon belirtileri, şişlik, kızarıklık, kaşıntı ve deri döküntülerini içerebilir. Böyle bir durumda, alerjik reaksiyonlar hızlı bir şekilde tedavi edilmelidir.
- Granülomlar veya Sertleşmeler: Dermal dolgu maddelerinin vücutta birikmesi, zaman zaman granülom adı verilen küçük sert kitlelerin oluşmasına yol açabilir. Bu, genellikle dolgunun aşırı veya yanlış uygulandığı durumlarda görülür. Granülomlar, cerrahi müdahale ile alınabilir.
- Kanama ve Morarma: Enjeksiyon bölgesinde kanama ve morarma olabilir. Çoğu durumda, kanama birkaç dakika içinde durur ve morarma geçici olup, birkaç gün içinde kaybolur.
Sonuç olarak, dermal dolgu işlemleri genellikle güvenli olsa da, bazı yan etkiler ve riskler olabilir. Bu nedenle, işlem öncesinde uzman bir hekimle detaylı bir görüşme yapmak ve gerekli tüm bilgileri almak, komplikasyon risklerini azaltmaya yardımcı olacaktır.
Dermal Dolgu Ne İşe Yarar?
Dermal dolgu genellikle kırışıklık görüntüsünü gidermek için kullanılmaktadır. Ancak son yıllarda bu dolgular estetik gülüş tasarımının bir parçası olarak uygulanır. Dudağın şekillendirilmesine yardımcı olarak kişinin daha estetik bir gülüşe sahip olması sağlanır. Buna ek olarak dermal dolgular, elmacık kemiklerinin daha çıkık görünmesini de sağlar. Yapılacak uygulamaya göre yukarıda sayılan dermal dolgulardan bir tanesi seçilebilir.
Dermal Dolguların Cilt Üzerindeki Etkileri
Dermal dolgular, cildin altına enjekte edilen jel benzeri maddeler olup, yaşa bağlı olarak oluşan kırışıklıkların, hacim kaybının ve cilt sarkmalarının tedavisinde kullanılır. Bu dolguların cilt üzerindeki etkileri genellikle olumlu olmakla birlikte, kullanılan dolgu maddesinin türüne bağlı olarak farklı sonuçlar gözlemlenebilir.
- Cilt Hacminin Artırılması: Dermal dolgular, cilt altındaki hacim kaybını telafi ederek, yüz hatlarını daha dolgun ve genç gösterir. Özellikle yanaklar, elmacık kemikleri ve çene bölgesinde hacim kaybı yaşayan kişilerde, dermal dolgu uygulamaları bu bölgelerdeki cilt elastikiyetini geri kazandırır ve daha canlı bir görünüm sağlar.
- Kırışıklıkların Yumuşatılması: Dermal dolgular, yüz hatlarında meydana gelen ince çizgiler ve derin kırışıklıkları düzleştirir. Özellikle göz çevresi, alın bölgesi ve dudak etrafındaki kırışıklıklar dermal dolgu ile yumuşatılabilir. Bu sayede, cildin daha pürüzsüz ve genç görünmesi sağlanır.
- Cilt Elastikiyetinin Artırılması: Dermal dolgu uygulamaları, cildin doğal elastikiyetini artırabilir. Hyaluronik asit dolgularının ciltte nemi tutma özelliği, cildin daha nemli ve sıkı olmasına yardımcı olur. Ciltteki doğal dolgunun geri kazandırılması, genel görünümde taze bir değişim yaratır.
- Cilt Renginin Düzgünleşmesi: Dermal dolgular cilt altındaki kan dolaşımını uyararak, yüz hatlarını belirginleştirir. Bu, cilt renginin daha sağlıklı ve parlak görünmesini sağlar. Ayrıca, ciltteki ince damar yapılarının gözle görülmesini engelleyerek daha homojen bir görünüm elde edilmesine yardımcı olur.
Sonuç olarak dermal dolgular cildin doğal görünümünü destekler ve estetik açıdan daha genç bir görünüm yaratırken, yüz hatlarının belirginleşmesini sağlar.
Unutmayın, 1991 yılından beri tüm Türkiye’ye diş sağlığı ile ilgili cihaz ve sarf malzemeleri temin edip, satış öncesi ve sonrası her süreçte destek veren Metco Dental, Dünya’nın Bir Numaralı markalarıyla diş hekiminizin en büyük destekçisidir.
Danışmak istediğiniz tüm konularda; metco@metcodental.com adresine mail atabilir veya 0216 345 7424 numaralı telefonu arayarak bilgi alabilirsiniz.
“Kozmetik diş hekimliği nedir?” başlıklı blog yazımıza gidebilir ya da Dental Blogumuzu ziyaret edebilirsiniz.