0.00 
0
Periodontal Hastalık ve D Vitamini İlişkisi

Periodontal olanlar da dahil olmak üzere birçok hastalığın patogenezini belirleyen D vitamini eksikliğinin birçok nedeni vardır. Sürekli düşük D vitamini alımı veya eksikliği, periodontal hastalıkların ilerlemesine ve çene kemiği metabolizmasına neden olur- kemik mineral yoğunluğunun değişmesine, alveolar kemikte rezorbsiyona, diş kaybına, çiğneme fonksiyonunda değişikliklere ve osteoporoza neden olur. Klinik çalışmalar, D vitaminini diş eti iltihabı ve periodontitis ile ilişkilendirmeye ve D vitamininin periodontal dokular için immünomodülatör, anti-inflamatuar ve antiproliferatif etkileri ve en iyi tedavi sonucu nedeniyle terapötik ve önleyici rolünü kanıtlamaya çalışmaktadır. Bu bölümün amacı, D vitamininin periodontal hastalıkların patogenezindeki önemini, bağışıklık sistemi ve savunma mekanizmasının düzenlenmesindeki rolünü, çene kemiği kalitesine etkisini ve plazmadaki D vitamini konsantrasyonu ile periodontal hastalıklar arasındaki ilişkiyi incelemektir.

Son on yılda gezegendeki bir milyar insana D vitamini eksikliği teşhisi kondu. D vitamininin önemli rolünü ve eksikliğini önemli sayıda bireyde savunan görüş toplumda hakimdir, kullanımı, dozları, kaynakları vb. hakkında birçok bilgi mevcuttur. Ancak her bireyin D vitamini ihtiyacı farklı olabilir. D2 (sindirim kaynaklı) ve D3 (deride sentezlenen) bireysel serum seviyeleri test edilerek ve böylece toplam D vitamini seviyesi değerlendirilerek tüketimi izlenmelidir. D vitamini eksikliğinin birçok nedeni vardır. 25OHD3 seviyesi 20 ng/ml’den azdır. Bu, periodontal olanlar da dahil olmak üzere birçok hastalığın patogenezini belirler ve çiğneme fonksiyonunun kaybına neden olur.

Periodonsiyum (PT) dişeti, periodontal ligament, sement ve alveolar kemikten oluşur. Bu fonksiyonel birimdir, homeostazı korur- diş ve diş eti arasındaki bağlantı birleşik bir bütün oluşturur, periodontal dokuların (PT'ler) iltihaplanmasını indükleyebilen mikroorganizmaların, kimyasal maddelerin penetrasyonunu önler. Periodontal ligament ve kemik dişi alveolar soketin içinde tutar, mekanik çiğneme yükünü dağıtır. PT'nin kendi kan kaynağı, sinirsel düzenlemesi ve savunma mekanizmaları vardır. Yumuşak ve mineralize diş plağı, periodontal hastalıkların (PD) inisiyatif risk faktörüdür- bakteriyel biyofilm ve diş yüzeyine yapışması PT'lerin yanıtını indükler, ancak genel olarak hastalıklara birçok predispozan faktör neden olur. PD başlangıçta, tedavi edilmezse PT içinde daha derinlere yayılan diş eti iltihabı olarak kendini gösterir: zamanla ataşman kaybına, periodontal cep oluşumuna, alveolar kemik erimesine ve diş kaybına neden olur. Artan sayıda çalışma, D vitamininin ağız hastalıklarının önlenmesi ve yönetiminde önemini kanıtlamaktadır. Klinik çalışmalar, D vitamini ile PD arasında bağlantı kurmaya ve onun tedavi edici ve önleyici rolünü kanıtlamaya çalışmaktadır. D vitamini, PT'ler üzerindeki anti-inflamatuar ve antibakteriyel etkisinin yanı sıra otoimmün süreçler, hücresel apoptoz ve katılım üzerindeki immünomodülatör, farklılaştırıcı, anti-proliferatif ve düzenleyici etkisi nedeniyle gingivitis ve periodontitis tedavisinde önemli rol oynayan sekosteroidal bir hormondur. Aktif bir D vitamini formunun dolaşımda olduğu kemik ve kan plazması arasında mineral maddelerin sürekli değişimi gerçekleştiğinden, kemiğin parçalanma ve yenilenme süreçleri metabolizmaya bağlıdır. D vitamininin temel işlevlerinden biri, bu maddelerin bağırsaklarda emilimini ve böbreklerde yeniden emilimini düzenleyerek ve yeniden şekillenme süreçlerini artırarak kandaki kalsiyum ve fosfor seviyelerini korumaktır.

Kemik, rezorpsiyon ve rejenerasyonun yani remodelasyonun gerçekleştiği canlı ve sürekli değişen bir organ gibidir. Bu nedenle eski kemik birikmez ve değişen mekanik kuvvetlere uyum gelişir. Çene kemiği alveolar yuvalarda dişleri destekler, iskelet kemikleri iç organları korur ve başta kalsiyum olmak üzere mineral maddelerin deposu görevi görür (normal kas fonksiyonu için de gereklidir). Uzun süreli D vitamini ve kalsiyum alımının azalması nedeniyle mineralizasyonun bozulması, kırık riskinin artması, çene kemiği rezorbsiyonunun hızlanması nedeniyle iskelet kemiklerinde osteoporotik (OP) değişiklikler meydana gelir.

Unutmayın, 1991 yılından beri tüm Türkiye’ye diş sağlığı ile ilgili cihaz ve sarf malzemeleri temin edip, satış öncesi ve sonrası her süreçte destek veren Metco Dental, Dünya’nın Bir Numaralı markalarıyla diş hekiminizin en büyük destekçisidir.

Danışmak istediğiniz tüm konularda; metco@metcodental.com adresine mail atabilir veya 0216 345 7424 numaralı telefonu arayarak bilgi alabilirsiniz.

X